Gençlik romanlarında artan öfkeli kız karakterleri bize ne söylüyor?
Çocuk ve gençlik romanlarında öfkeli ve cesur kız karakterleri çoğalıyor. Bu gelişmeye sevinmekle birlikte kızların bu kurgu eserlerde nasıl yer aldığı da iyi bir değerlendirmeyi zorunlu kılıyor. Timaş Yayınları’ndan çıkan dört güzel gençlik romanının dört öfkeli ve cesur kızıyla ilgili mütevazı bir değerlendirme hazırladık. Bu romanlardaki kız karakterlerin ortak özelliği cesur ve öfkeli olmaları. Öfkeliler çünkü çünkü sistemdeki çürümenin farkındalar. Cesurlar çünkü cesaretten başka güçleri yok. Bir yandan bu çürümeyle mücadele ederken diğer yandan da kim olduklarını keşfe çıkıyorlar. Bu kendini bulma yolculuğu da dört romanın ortak yönlerinden biri. Emilia hariç diğer kahramanlar ise ebeveyn desteğinden mahrum. Distopik, fantastik ya da sıradan bir gençlik romanı okumak isteyenler bu öfkeli ve cesur kızlarla tanışmalı.
Emilia Ağaçta
Bernhard Hagemann’ın kaleminden etkileyici bir Alman gençlik romanı. Çok sevdiği ağacının bulunduğu arsaya futbol sahasının yapılacağı öğrenen Emilia gece gündüz ağacında nöbet tutmaya başlar. Ağaç koruyucusu genç kızın en büyük destekçisi köye yeni taşınan Stoerte’dir. Stoerte kentten geldiği için köy hayatını başlarda oldukça sıkıcı bulur. Emilia ile tanışıp onun ağaç konusundaki cesaretini gördükçe o da Emilia’ya katılır. İki arkadaş hem ağacı yıkmak isteyenlere karşı hem de köydeki zorba çocuklara karşı büyük bir dayanışma örneği gösterirler. Burada en büyük etki Emilia’dır çünkü çok cesur ve kendinden emindir. Onun cesareti Stoerte’ye de güç verir. Dahası bu ağaç koruma eylemi basına yansıyınca Emilia da çok büyük bir halk desteğine ulaşmayı başarır. İlginç olan arsadaki bu tek ağacın bir anda politik bir meseleye dönüşmesidir. Oy kaybetme korkusuyla halkın tepkisinden çekinen bürokratlar doğa duyarlılığından değil siyasi itibar kaybından korktukları için Emilia’ya yardım ederler. Kitapta bu politik tavrın eleştirilmemesi de ayrı bir eksiklik bana göre. Bürokrasiden yardım almayı bir stk’nın çalışma mantığı gibi ele alıyor yazar. Bir doğa davasında kamusal bir bilinç kazandırmak için de bürokrasiye gidilmiş olabilir ancak bu yine de bürokratların tutumuyla ilgili eleştiriyi hafifletmiyor. Emilia bu politik tutumu kendi lehine çevirmekten dolayı mutlu olur; artık çiftçilere ve rantçılara duyduğu öfkenin yerini zafer sevinci alabilir.
Malamander
Tuhaf Deniz Kasabası’nda oldukça tuhaf bir şekilde ortaya çıkan Violet, kayıp ailesini bulmaya çalışan bir kız çocuğudur. Kasaba’nın Büyük Nautilus Oteli’ndeki kayıp eşya sorumlusu Herbert Limon ile tanışır ve ikili kayıp aileyi bulmak için büyük maceralara atılır. Bu macerada ailesini ve kim olduğunu bulmaya çalışan Violet’in tek tek gizemleri de çözmesi gerekiyor. Bu gizemler aslında Herbert için de birer imtihana düşünüyor. Çünkü o kasabadaki herkesi iyi tanıdığını sanmaktadır. Kayıp aileyi bulmak kasabanın efsanesi Malamander’i çözmekle mümkün olacaktır. İyi kurgulanmış bir fantastik roman olduğunu söyleyebiliriz. Kitabı iyi yapan sadece kurgusu değil. Özellikle de Violet’te adım adım ortaya çıkan karizma… Bu karizma öfke ve cesaretin yanı sıra kırgın ve yalnız bir kız çocuğunun yeniden ailesini bir araya getirmenin büyük tutkusu saklı. Thomas Taylor’un başarılı kurgusu ikincisiyle devam ediyor.
Liste ve Son Kelime
Patricia Forde ilk olarak Liste ismindeki distopik romanıyla büyük bir ilgi yakaladı. Ardından devam niteliğinde Son Kelime’yi yayınladı. Totaliter ve zalim bir iktidarın konuşulması yasak kelimeleri belirlediği bir düzende Letta ismindeki kelime çırağının bu düzene zamanla karşı koymasını anlatıyor yazar. Letta önceleri sadece resmi ideolojiye inanan, korktuğu ve saygı duyduğu için yasalara uyan ve sadece işine odaklanan bir kızdır. Bir gün dükkana gelen Marlo’nun anlattıklarından etkilenir ve sorgulamaya başlar. Sorgumalar Letta’nın öfkesini büyütür. Aynı oranda cesaretini de. Marlo’nun ve onun ekibinin üstlenemeyeceği görevleri bile kabul eder. Letta’nın öfkesi büyük bir kandırmaya maruz kalmasından da kaynaklanmaktadır. Zihinleri yıkayan, geçmişi yok edip tarihi yeniden yazan ve kelimeleri yani düşünce dünyasını sansürleyen bu sitem Letta’nın önderliğinde yıkılır. Yazar Patricia bu iki romanında da iktidarın bilgi ile ilişkisini de genç okurlara başarılı bir şekilde aktarmış. Her ne kadar distopik karakterde görünse de benzer bir hükmetmenin günümüzde de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
Bu yazı Genç Timaş Yayınları desteği ile hazırlanmıştır.