Kadıköy’de Renkli Bir Gün

Karantinadayız ve “dışarıya çıkmak” eskisinden daha fazla bir lüks çocuklar için. Tüm hayatını dört duvar arasında evlerde ve daha sonrasında okullarda geçiren çocuklar için “karantina” durumunun yeni bir şey olmadığını düşünüyorum.

Gezmeyi, keşfetmeyi ve deneyim kazanmayı çok önemseyen bir anne olarak sık sık hem kentte hem de doğada türlü gezintilere çıkarız oğlumla. Bazen sadece ikimiz bazen de ailecek. Çocuklarımın arkadaşlarıyla birlikte, ebeveyn gözetimi olmadan dışarıda serbest vakitler geçirebilmelerini de çok isterdim. Ama maalesef pek mümkün olmadı şimdiye kadar.

Evde sıkıntılı vakitleri bir nebze olsun gidermek için kendimizi dışarı attığımız günlerden birinde yolumuz Kadıköy’ün renkli dükkanlarına düştü. “Gel” dedim, “kararan dünyamız azıcık renklensin…”

Ve Moda’dayız…

Rengarenk Kemal Usta Waffle dükkanında kocaman çileklerin altında ilk defa waffle tadacak oğlumun heyecandan parlayan gözleri çoktan günümü aydınlatmıştı bile. En sevdiği meyvelerden hazırlanan waffle ile düştük Moda Sahili’nin yoluna… Çok yakındaki sahilin kayalıklarına oturarak hem iskeleyi hem martıları hem yelkenlileri hem de denizi seyrettik… Waffle’da bir mavi eksikti, o da tamam oldu deniz ve gök sayesinde.

Kayalıkların üstünde seke seke bir yürüyüş olmadan dönmek ne mümkün! Sahildeki ve Moda Parkı’ndaki kısacık yürüyüş bile çok iyi geldi bize. Ardından yine çok renkli bir dükkana doğru yola çıktık.

Şekerci Cafer Erol’un dükkanı kimi mest etmez ki? Bırakın çocukları biz yetişkinleri bile ışıl ışıl vitrinleriyle kendine çekiyor bu dükkan! Eee tabi sıra vardı ve hemen sıradaki yerimizi aldık. İçeri girdiğimizde ne alacağımıza önce bir an karar veremedik, sonrasında birkaç şekerleme alarak çıktık.

Şekercinin hemen yanındaki Beyaz Fırın’a uğramadan olmaz. Herkesin çocukluğunun belli bir yiyeceği vardır benimki de çataldır. Sonradan ay çöreği de bu klasmana girdi. Oğluma renkli şekerlemeler bana da en kocamanından bir ay çöreği…

Buralara kadar gelmişken Yanyalı Fehmi Lokantası’nda da yemek yemeyi isterdim ancak karantina yasaklarından ötürü sadece mekanın önünden geçebildik.

Cadde üzerindeki Osmanağa Camii’nde kılınan ikindi namazı sonrası evlere dağıldık 🙂 Bu camideki vitraylar da günümüzü renklendiren başka bir vesile oldu. Mimarisiyle çok göz dolduran bir camii ama ne yazık ki pek inceleyemedik.

Kısa bir süreliğine olsa da kentin renklerine karışmak güzeldi…

8.1.2021

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir