Çocuk Şehri 2021 Okuma Planı
2020 bitti ve yeni yıl yeni temenni ve dualarla geldi… Hoş geldi…
Daha seneye girmeden pek çok kitap listeleri paylaşılmaya başlandı. Geçen yılın okur muhasebeleri, gelecek yılın okunacaklar listesi derken her yer kitap listeleriyle dolup taştı.
Açıkçası hiçbir zaman kitap listeleri ilgimi çekmedi. Kitap okurken belli bir listeye göre gitmedim, gidemedim. Okumalarım çoğunlukla deneme-yanılma yoluyla, kendi akışı içinde, “her kitabın bir nasibi vardır” düsturuyla gerçekleşti. Bu yüzden bu yılda da bir okunacaklar listem yok. Bunun eksikliğini de hissetmiyorum. Ancak eksikliğini hissettiğim birkaç konu var. O konular üzerinden giderek okumalarımı daha da kalıcı ve verimli bir hale getirmek niyetindeyim.
- İlk olarak üzerinde epeydir düşündüğüm “karakter” konusu var. Bunun için “karakter çarkı” şeklinde kağıtlar, dosyalar hazırlayarak okuduğum karakteri daha da somutlaştırmak istiyorum. Bir karakteri kahraman yapan ya da yapamayan nedir, anti-kahraman isimlerim, karakterde sevdiğim ve sevmediğim özellikler, karakterin tutarlılığı gibi temalarla karaktere tabir-i caizse “otopsi” yapmak niyetindeyim. Çoğu zaman olay akışına kapılıp, büyük bir hazla metnin sonuna doğru yuvarlanırken karakteri hatta karakterleri ıskalıyoruz. Oysa ki kurmacayı karakterler taşır. Bu, insan’ı tanımanın da en iyi yollarından biri. Özellikle de modernizmin bireyler üzerinde yükselişi bu kadar barizken karakterleri daha da görünür kılmak şart diye düşünüyorum. Büyük tahlil günleri beni bekler! Tabii bunu tüm küçük okurlar için mümkün kılacak karakter çarkı tasarımlarını sizlerle de paylaşmak isterim.
- Liste demişken öyle uzun boylu listeler değil ama okuduklarımı belli kategorilerde bir arada görebilmeyi planlıyorum. “2020’nin en güzel 5 yerli çocuk kitabı”, “öykü türünde 4 başarılı kitap”, “norformal okumalar için 5 kitap önerisi” gibi başlıklarla mini listeler sanırım çok iyi olacak.
- Önceden değil ama eş zamanlı olarak kitap isimlerini not alarak yıl sonunda totalde ne okuduğumu bilmek istiyorum. Hangi kitapları yarıda bıraktığımı (kitap yarıda bırakılır!), hangilerini zevkle okuduğumu vs. Hatta bu liste yazar ve konu bazlı olarak ikiye ayrılmalı ki sene sonunda hangi yazarları keşfettiğimi hangi konudan ne kadar okuma yaptığımı görebileyim.
- Çocuk Şehri olarak yayın hayatına başladığımızda edebiyatı sosyolojinin bir besleyicisi olarak görüp çok fazla dağılmadan okumalar yapmaya çalışmıştım. Ancak sosyoloji söz konusu olunca dağılmamak mümkün değil. Her şey dönüp dolaşıp insan davranışlarına ve topluma dayanınca multidisipliner bir okuma yapmış oluyorsunuz ister istemez. Bir gün gerontoloji alanında okumalar yapıp bir gün iklim krizi temalı okumalar yapmak haliyle çok farklı okumalar yapmanıza ve zihnen dağılmanıza neden oluyor. Eee tabi eğlence ve çocuksu okumalar da cabası! Bu yıl konu itibarıyla daha derli toplu gitmek niyetindeyim. Başarabilirsem tabii!
- Bu yıl okuduklarımı bir kamu projesine, amme hizmetine dönüştürmek gibi bir niyetim de var. Kitaplar birer meta değildir; böyle görülmemeli. Bizi iyileştirdiği sürece anlamlılar. Yardımlaşma ve dayanışma, küresel sorunlar, yerel edebiyat, okuma kültürü gibi başlıklarda okunan kitapların sosyal bir etkinliğe dönüştürülmesi benim açımdan şart! Bunun için destekçiler arayacağım.
Bu kadar plan yeter 🙂 Kitap okumanın insana kazandırdıklarını tartışmamakla beraber kitap merkezli bir hayata karşı da sizi uyanık olmaya davet ediyorum. İnsan sadece kitaplardan öğrenmez. Bir taşı yontarak, bir ağaca bakarak, bir kediyi severek, bir yaşlıyı dinleyerek de öğrenir. Sezgilerimiz ve rüyalarımız da iyi birer öğreticidir. Onları kuvvetlendirmenin yolu okumalara biraz ara vermekle mümkün. Kitap fetişizmine düşmeden, kitabı da aşan bir okumayla yeni yıl bekle beni!
(görsel: internet)