Hata yapmak konulu çocuk kitapları

Hata yapmak çoğumuz için olumsuz anlamlar içeriyor. Şöyle bir hata listemize bakarsak o listenin çok kabarık olduğunu ve ne kadar çok şeyi hata olarak tanımladığımızı görürüz. Çünkü yetişkinlerin dünyası daha doğrusu bizi yetiştiren bizden önceki kuşağın üzerindeki toplumsal baskı hataya imkan vermiyordu. Geleneğin daha baskın olduğu bu tip toplumsallık kişilerde hatayı pek affetmiyor takdir edersiniz ki. Bu baskının görece hafiflediği zamane çocukları neyse ki hatalar söz konusu olduğunda daha müşfik bir ortamda büyüyorlar bize göre. Ama yine de gidilecek daha çok yolumuz var bu konuda.

Çocukken büyümeye bir geçiştir hatalar, her hata ondan ders aldığımız sürece bizi büyüten önemli birer öğretmendir. Büyüdük ve kocaman birer yetişkiniz ama hatalar yapmaya devam ediyorsak bu hayatta hatadan kaçınılamayacağını anlamışızdır demektir. O halde çocukları biraz rahat bırakalım!

Çocuklar söz konusu olduğunda hatalar genelde “sakarlık” olarak değerlendirilir. Sakarlık yapmak, pot kırmak, gaf yapmak gibi çocuğa özgü ama yine de büyüklerce affedilemeyen şeylerdir hata dediğimiz.

Hata yapmanın ardından gelen cezalar, yaptırımlar çocuğu derin bir endişe ve kaygıya düşürür. Ve artık bu stres altındaki bir çocuk için hata kaçınılmaz olur. Hata yapma korkusu mutluluğun, tutkunun ve başarının en büyük engeli olarak büyüme yolunun önünü kapatır.

Yine harika bir modern Arap çocuk edebiyatı örneği olan Haifa Mohareb Sawarka’nın “Sincap ve Dökülen Süt” ismindeki kitabını okuyunca aklıma geldi tüm bunlar. Kitapta kazara süt döken bir yavru sincaba babasının verdiği karşılık, büyüme çağındaki milyonlarca çocuğun mahrum kaldığı bir davranış biçimi olarak takdiri fazlasıyla hak ediyor. Kitaptaki kurguya bakınca “evet”, diyorsunuz “aslında her şey bu kadar mümkün, kolay ve çözülebilir” iken neden hataları bizi yutan bir kara deliğe dönüştürüyor bu büyükler!

Küçük sincap sütü döktüğünde babası ona “yere dökülen sütün onu döken kişinin şekline büründüğünü, böylece kimin sütü döktüğünü anlayabileceğini” söylemesiyle yavru sincabı alan tedirginlik kısa sürede bir oyuna dönüşüyor. Küçük sincap her ne kadar oyunla hatasının keyfini çıkarsa da akşam babası geldiğinde olacaklardan yine de endişelidir. Hatayı yapanın kendisi olduğunu ortaya çıkmasını istememektedir. E o zaman bu işin bir kolayı var! Hemen bir kova yardımıyla dökülen sütleri temizler. Hata yapmak madem kaçınılmaz, o halde önemli olan telafiye imkan tanımak.

Nar Çocuk’un listesindeki diğer bir kitap olan “Denemek” son zamanlarda çokça okuduğumuz Kobi Yamada’nın harika çalışmalarından biri. Hata yapmaya koşullanmış, mükemmellik adı altında zorbalığa maruz kalmış, çaresizliği öğrenmiş ve içselleştirmiş her insanın denemekten korktuğunu biliriz. Oysa denemeden bilemeyiz! Kitaptaki görseller de cümleler de birer levha niyetine tam duvara asılmalık türden. Bir özgüven ve başarıya giriş kitabı olsa da hata yapmak deyince aklıma ilk gelenlerden biri olan bu kitap denemek için bize cesaret verecek kişinin varlığının da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Hata yapma korkusunun çocuklarda ne derece kaygı bozukluklarına neden olduğunu gösteren güzel bir örnek de “Hiç Hata Yapmayan Kız.” Betül mükemmel bir kız çocuğudur. Adından da anlaşılacağı üzere hiç hata yapmamaktadır. Onun bir kere bile hata yaptığını gören olmamıştır. Betül kendisinden bu şekilde bahsedilmesinden memnun görünüp şöhretini korumak istese de hata yapmaktan ödü kopmaktadır. Bir gün bir yetenek yarışmasında herkesin gözü önünde kendisinden hiç beklenmeyen bir şey yapar: hata! Hataların ne kadar insanî olduğunu ve her hatadan güçlenerek çıktığımızı anlatan bu keyifli kitabı 1001 Çiçek Kitaplığı’ndan okuyoruz.

Bembeyaz bir kağıt önünüzde ve başlıyorsunuz resim çizmeye. Çizerken bir hata yaptınız. Ummadığınız bu durumu hemen düzeltmek için o çizdiğiniz “yanlış” şeyi “başka” bir şeye dönüştürerek resmi tamamlayabilirsiniz. Silgi deyip hemen uyanıklık yapmayın; silgiler gerçek hayatta işe yaramaz. Hem sildiğiniz zaman yeni bir şeye dönüştürmüş olmazsınız. Corinna Luyken bir çizim daha doğrusu bir leke metaforundan yola çıkarak hataları kabul etmeyi ve onlardan yeni öğrenmeler üretmeyi marifet haline getiren bir kitapla Abm Yayınları’ndan gülümsüyor bize. “Hatalar Kitabı”, hatalardan çok şey öğreneceğimiz bir etkinlik kitabına dönüşebiliyor hızla.

Bizim de çocuklarımızın da üzerinde çok baskılar var. Bu baskıları kim inşa etti, kim getirdi bizim omuzlarımıza, sırtımıza koydu? Bu sorunun cevabı herkes olabilir ama kesinlikle bir çocuk değil!

Bunlardan başka sizin önerebileceğiniz hata temalı kitap varsa lütfen yorum kısmına ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir